İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, terör suçlamasından ise serbest bırakıldı. Savcılığa verdiği ifadede, kamu yönetiminde şeffaflık vurgusu yaptı.casibom
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. Nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından alınan karar doğrultusunda, İmamoğlu, yolsuzluk suçlamaları nedeniyle cezaevine gönderildi, ancak terör suçlamasından serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İmamoğlu ve 99 şüpheli, “suç örgütü yöneticiliği”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlarla suçlanıyor. Ayrıca, İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçundan soruşturuluyor.
Savcılık ifadelerine göre, İmamoğlu’nun 2,5 saat süren ifadesi, “fotoğraflarla ilgili cevap vermek istemediği” ve kamulaştırma işlemleri hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Sarıyer ilçesinde bulunan bir araziyle ilgili yapılan kamulaştırma işleminin, belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunma amacını taşıdığını belirten İmamoğlu, işlemin şeffaf bir şekilde yapıldığını ifade etti.
Savunmasında kamu yöneticisi olarak şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine olan bağlılığını vurgulayan İmamoğlu, suçlamalarla ilgili olarak hukuki zeminde sonuna kadar mücadele edeceğini belirtti. Ayrıca, soruşturma süreci sırasında yaşanan polis müdahalelerine ve Ramazan ayında yaşanan olumsuzluklara da değinerek, halkın huzurunun bozulmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
İmamoğlu ifadesinde; “Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey, bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzeredir. Ancak listeli bir şekilde fotoğraf tablosunun önüme konularak, büyük bir bölümünün benimle çalışan, özel yaşamımda benimle ilişkili ve siyasi olarak yol arkadaşı olduğum belli insanların bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Zaten fotoğrafta olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir. Diğerleriyle ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla ifade ederek tanımaya çalışacak çaba içerisinde olacak bir kişi değilim. Bana sormuş olduğunuz Sarıyer İlçesi Reşitpaşa Mahallesi’nde bulunan 624 ada, 175 parselde yer alan kamulaştırma ile ilgili tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma işlemi yapılmıştır. Bu da onlardan sadece bir tanesidir. Yasemin Eroğuz tarafından satın alınan söz konusu yer her ne kadar MASAK raporunda 3 milyon matrahlı ve 250 bin lira kapora ödemesi şeklinde gözükmüşse de söz konusu arazinin alımı için Türkiye İş Bankası’ndan iki ayrı kredi kullanılmış olup, ödemeler kredi vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Bu hususun tekrar araştırılmasını istiyoruz.”
Soruşturmanın şüphelileri Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal ve Fatih Keleş gibi şahısların mal varlığıyla ilgili artışlar hakkında bilgisi olmadığını savunan İmamoğlu, savunasında şunları kaydetti; “Kendi ticari hayatlarıdır. Bir kamu yöneticisi olarak, kamu ahlakına sahip olduğunu iddia eden bir kişi olarak en önemli hususun şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu çok iyi bilirim. Hayatım ile ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır. Hele hele kamu yöneticisi olduktan sonra gizlilik olamayacağını da bilen birisiyim. Ticaretimle ilgili, ailemle ilgili tüm hususlar, kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir. Üç nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken 4 gün önce sabah 06.00’da yüzlerce polisle evden bir insanın alınması ve oluşan gündem ile Türkiye’ye büyük bedeller ödetilmesi, ilave olarak da insanların mutsuz ve huzursuz hale getirilmesi ve son olarak mübarek ramazan ayında kul hakkı yenmesi, benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir. Üzülerek bir şehrin yollarının kapandığı, giriş-çıkışın denetlenir hale geldiği, koca ilçelerin tümüyle barikatlarla çevrili bir ortamın, benimle ilgili soruşturma süreçlerinin ve gözaltına alma eyleminin ne kadar yanlış olduğunun göstergesidir.”
İmamoğlu, savunmasını şu şekilde tamamladı; “Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin Allah’ın verdiği ömür kadar mücadelemi hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim. Benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”
ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025ESKİŞEHİR
21 Nisan 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.