" />
Eskişehir’deki tüm lokanta ve kasap işletmeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zorunlu hale getirdiği QR kod sistemine geçti. Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen, sistemin sektöre disiplin ve şeffaflık getireceğini belirterek personel eksikliği, yüksek vergiler ve “Halk Et” uygulamasıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Eskişehir’de hizmet veren lokanta ve kasap işletmeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirilen QR kod sistemine resmen geçti. Artık tüm işletmelerin girişinde QR kodlar yer alıyor. Bu sayede hem denetçiler hem de tüketiciler işletmeye dair tüm bilgilere saniyeler içinde ulaşabiliyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen, sistemin uygulanmaya başlamasından memnun olduklarını ancak son güne kadar süren yoğunluk nedeniyle işletmelerin epey yorulduğunu belirtti:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zorunlu hale getirdiği QR kod uygulamasına ilişkin birkaç şey söylemek isterim. Tüm işletmelerimiz artık QR kodlarını asmış durumda. Bu noktada itiraf etmeliyiz ki, işimizi hep son güne bırakma gibi bir alışkanlığımız var. Son birkaç gün oldukça yoğundu ama şu an itibariyle bütün işletmeler QR sistemine geçti.”
QR kod sistemiyle birlikte hem vatandaşların hem de denetim ekiplerinin daha kolay ve hızlı bilgiye ulaşacağını ifade eden Başkan Bilen, bu uygulamanın sektörde bir şeffaflık ortamı yaratacağına inandıklarını dile getirdi.
“Bu sistem sayesinde bir işletmeye gelen denetçiler doğrudan kodu okutarak işletme bilgilerine anında ulaşabiliyor. Aynı şekilde vatandaş da işletmenin kayıtlı olup olmadığını, hangi odaya bağlı olduğunu, geçmişte tereddüt edilen birçok konuyu artık saniyeler içinde öğrenebilecek,” dedi.
Esnaf ve tüccar işletmeler arasında belge asma zorunluluğunun kalkmasının ardından birçok karışıklık yaşandığını hatırlatan Başkan Bilen, QR kodların bu anlamda da büyük kolaylık sağlayacağını vurguladı:
“Eskiden esnaf ve tüccar işletmeler arasında belge asma zorunluluğu kalktığı için karışıklık yaşanıyordu. Şimdi bu QR sistemi, özellikle denetimlerde çok daha net ve şeffaf bir yapı oluşturacak. Şikâyet gibi durumlar da bu sistem sayesinde hızlıca ilgili kurumlara iletilebilecek.”
Başkan Bahar Bilen, “Halk Et” projesine de değinerek kamu eliyle yapılan ticarete karşı olduklarını ifade etti: “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Halk Et’ meselesi var. Bu noktada şunu söylemeliyim. Biz kamu eliyle ticarete karşıyız. Devlet, sosyal yardım anlamında ihtiyaç sahibi vatandaşlara elbette destek olabilir. Ama market, lokanta gibi doğrudan ticaret yapması bizi huzursuz eder.”
Sosyal destek amacıyla yapılan yardımlara karşı olmadıklarını ifade eden Bilen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu alanlar gerçekten sosyal amaçlı hizmet edecekse, ihtiyaç sahiplerine ulaşacaksa, biz buna karşı değiliz. Ancak ticarete dönüştüğü anda, çevredeki esnafı ciddi şekilde etkiler. Dolayısıyla burada ölçü ve amaç çok önemli. Aksi takdirde hem adaletsizlik oluşur, hem de sektörde kırılmalar yaşanır.”
Son dönemde sektörde dikkat çeken bir büyüme yaşandığını aktaran Bahar Bilen, bu büyümeye rağmen ciddi bir personel eksikliği olduğunu dile getirdi:
“Yılbaşından bu yana sektörde açılan işletmelerde yaklaşık %80’e varan bir artış gözlemliyoruz. Özellikle farklı sektörlerden bizim alanımıza geçen yeni işletmeciler de mevcut. Ancak bu gelişmelerin yanında çok ciddi bir personel sıkıntısı yaşıyoruz.”
Turizm meslek liseleri ve yüksekokullara da seslenen Bilen, eğitim kurumlarının sektöre daha fazla nitelikli personel kazandırması gerektiğini belirtti: “Yeni sınıflar, yeni kontenjanlar açılması şart. Çünkü mezun olan öğrencilerin büyük bölümü sahillere gidiyor. İç Anadolu’da, özellikle şehrimizde, ciddi açık var. Bu açığı zaman zaman part-time çalışan öğrencilerle kapatmaya çalışıyoruz. Fakat yaz döneminde öğrenciler memleketlerine dönünce yine bir boşluk oluşuyor.”
Sektörde nitelikli personelin en önemli ihtiyaçlardan biri haline geldiğini vurgulayan Bilen, “Liyakat çok önemli. Biz her zaman liyakatli gençlerin yetişmesini arzuluyoruz,” dedi.
Başkan Bahar Bilen, ekonomik zorlukların da sektörü ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Artan maliyetler ve vergi yükünün esnafı zorladığını vurguladı:
“Ciddi bir vergi buhranı içindeyiz. Kazandığımızın %70’ine yakını vergiye gidiyor. Geri kalan %30’luk kısımla işçi maaşı, sigorta, kira, elektrik gibi temel giderleri karşılamaya çalışıyoruz. Patron vasfından çıkıp kendi işletmemizde çalışan konumuna geldik.”
Sürekli denetimlerle karşı karşıya kaldıklarını ve psikolojik olarak yorulduklarını belirten Bilen, şunları söyledi: “Sürekli denetim altındayız. Vergi memurları sabah gelip akşama kadar adisyon sayıyor. Bazı kurumlara milat ilan edilirken, bize gelince geçmiş 5 yıla dönük denetim yapılıyor. Bu da işletmeleri psikolojik olarak yoruyor.”
Pandemi sonrası dönemin zorluklarına da değinen Başkan Bilen, esnafın yanlış algılarla suçlandığını ifade etti: “Pandemi süreci zaten çok zordu. Elbette eksiklikler olmuştur. Ama kimse ‘çok para kazandılar’ gibi bir algıya kapılmasın. Bugün geldiğimiz noktada esnafın nefes almakta zorlandığını açıkça ifade etmemiz gerekiyor.”
Son olarak sektörde personel sirkülasyonunun da arttığını belirten Bilen, kurumsal firmaların nitelikli personeli transfer ettiğini ve bu durumun küçük işletmeleri olumsuz etkilediğini söyledi: “Personel bulmak zorlaştığı gibi, bir de kurumsal işletmelerin birbirinden personel ‘çaldığı’ bir dönem yaşıyoruz. Bu da iş gücü sirkülasyonunu artırıyor. Dolayısıyla biz artık kendimize değil, personeli tutmaya çalışıyoruz. Elimize ne kalırsa onunla geçinmeye uğraşıyoruz.”
News
